Çin Guilin'de Miao Halkı kıyafetleriyle

21 Mart 2013 Perşembe

DİPTEN ZİRVEYE BİR HAYAT HİKAYESİ

Hindistan’da hala kast sistemi mevcut. Bu o kadar kanlarına işlemiş ki Amerika’ya taşındıkdan sonra bile kast sistemini devam ettiriyorlar. Farklı kastlardan insanlar birbirleriyle evlenmedikleri gibi aynı kasttan farklı eyaletten evlenenlere de hoş gözle bakmıyorlar. Hindistan’da bulunduğum günlerde farklı kasttan birbirini sevmiş iki genci köylüler öldürmüş ve diğer gençlere de örnek olsun diye köy meydanına asmıştı. Cesetler kuruyana kadar da indirmemişti.

Dalitlerin yani dokunulmazların diğer kastlardan insanlarla aynı yerde yemek yemesine izin verilmiyor. Lokantalarda onlara ayrı çatal bıçak ve bardak bulunuyor. Bulabildikleri işler tuvalet temizleme, hayvan derisi yüzme ve sokakları süpürmek. Köy kuyusunu kullanmalarına yasak. Toplu taşımada ayrı yerde oturmak zorundalar. Köy tapınağına girmeleri de yasak ve mezarlıkları ayrı.

Kalpana Saroj Mumbai’da bir köyde Dalit kastında doğmuş Hintli bir kadın. Kalpana çocukken daha üst kastlardan arkadaşlarını ziyarete gittiğinde arkadaşlarının aileleri onu evin dışında oturturmuş ki evleri düşük kasttan biriyle kirlenmesin. Amcası kızların ‘bir paket zehir’ olduğunu söyler dururmuş. O yüzden de 12 yaşında kendinden 10 yaş büyük birinden evlenme teklifi geldiğin de amca ailesini onu evlendirmeye ikna etmiş. 12 yaşında bir çocuk olarak ev işlerini layıkıyla yapamadığı için kocasının ailesinden düzenli dayak yemiş ve az yemek verilmiş. 6 ay sonra babası onu ziyaret ettiğinde durumuna acıyıp eve geri getirmiş. Bu sefer de boşanmış bir kadın olması yüzünden (sadece 12 yaşında olmasına rağmen) mahalleli onu evlilikden kaçtığı için hoş karşılamamış. Bunca acıya dayanamayan Kalpana intihara kalkmış ve komaya girmiş ama doktorlar onu kurtarmış. O da büyük bir şeyler başarmaya ant içmiş.

13 yaşında köyündeki biçki dikiş kursuna yazılmış.Bir fabrikada günde 2 rupi kazandığı iplik kesme işine başlamış. Öğle tatillerinde dikiş makinası kullanmayı öğrenmiş. Fabrika müdürü ondaki cevheri görüp ayda 215 rupi kazanacağı bir iş vermiş ve Kalpana hayatında ilk kez 100 rupilik banknot görmüş. Düzenli maaşı sayesinde evine bir dikiş makinası alıp terziliğe başlamış. Stilleri çok beğenilmiş. Günde 16 saat çalışıyormuş ve bugün de bu alışkanlığını devam ettiriyormuş. 11 kadınla beraber mikro kredi alıp 18 yaşında güzellik salonu ve butik açmış, mobilya dükkanı ardından gelmiş. Mütahitlik daha sonraları gelmiş. Başarı üstüne başarı elde ettiği bir gün, bir mühendislik şirketinin 100 kadar işçisi kapısına gelip patron şirketi borçlarıyla bize terk etti, gel şirketi sen yönet demiş. 2006’da şirketi iflasdan kurtarmış ve Rajiv Gandhi kadın girişimci ödülünü kazanmış. Şu anda şirket 100 milyon dolar değerinde. Her sabah yogasına da devam ediyormuş, bütün bu işlerinin yanısıra.

Kalpana Mumbai’a ilk ayak bastığında nereye gideceğini bile bilmezken bugün şehrin iki yoluna şirketinin adı verilmiş.

Ne demişler, azmin elinde birşey kurtulmaz...

18 Mart 2013 Pazartesi

MYANMAR'DA LOTUS DOKUMASI
Lotus sapını ikiye kırıp sapdan çıkan sümüksü lifleri tahta bir masanın üstüne seriyorlar.


Üçbeş lotus dalını kırıp bu işlemi tekrarladıkdan sonra bu üçbeş lifi avuç içiyle ovalayarak birleştiriyorlar ve iplik oluşturuyorlar.

Bu iple yapılan dokumalar ipekden daha pahalıya satılıyor. 

Bu teyzede iplik aletinin önünde bir sağa bir sola yürüyerek iplik sarıyor.


 Dokuma ketene benziyor.

16 Mart 2013 Cumartesi

ÇİN KÜLTÜRÜ
Ülkede hala MÖ 6. yüzyıldan kalma Confucianism popular. Qin hanedanlığından beri devletin felsefesi olmuş. Mao zamanı hariç tabii. Confucianism ebeveyn-çocuk, yönetici-yönetilen, karı-koca, arkadaş-arkadaş ilişkilerini düzenleyen kurallar topluluğu ve bilimadamı ve beylerin elit felsefesi. Bu felsefeye göre aileye, büyüğe ve otoriteye saygı esas, o yüzden de Çinliler ölülerine ve atalarına çok saygı gösterirler. Confucius eğitimle toplumun daha iyi bir yere gelebileceğini, yöneticilerin de görevinin halkı eğitmek olduğunu vurgulamış. Temelinde humanism var. Eğitimin olduğu yerde sınıf yoktur diyor, düşünür. İnsanın kalitelisi evinde saygılı, işinde ciddi, ilişkilerinde sadık ve inançlı olandır diyor. Confucius dikatatörlüğe karşıdır ve yöneticinin görevi adalete sadık olmaktır der. Confucius’un dünyasını birlikte tutan yapışkan gerçeğe bağlılık, güvenilirlik ve de insanlık, adalet, kibarlık, ve akla dayanan ideallere bağlılıkdır.

Confucius’un iki çoçuğu olmuş ve bugün hala birçok Çinli onun soyundan geldiğini iddia eder. Onun en çok sevdiğim sözü ise özel insanlar adaletin küçük insanlarsa kar işlerinden anlarlar.

Budism yaygın ateismin yanısıra. Malum bir zamanlar Mao’nın Dalai Lama’ya dediği gibi ‘din afyondur’ felsefesiyle din yasaklanmış Çin’de. Oysa bugün serbest. Göbekli ve gülen Buda figürü görüyorum sık sık, bolluk ve bereket sembolü.

Diğer bir felsefede ışık ve gölge anlamına gelen Yin Yang. Yin kadını, yang’se erkeği temsil ediyor. Yin ve yang birbirine zıt kutuplar değil, biri olmadan diğeri de olmaz. Qi evreni  yaratan enerjidir ve yin ve yang’e sebebiyet vermiştir. Dünyadaki her fiziksel değişim Qi’nin sonucudur. Çin tıbbında MÖ 2. yüzyıldan beri bu enerjinin vücutta aktığına inanılır ve bunu dengede tutmaya çalışılır. Akupunktur da bu akışı düzenlemeye çalışır. Feng shui yani rüzgar ve su’da Qi felsefesine dayanır. O yüzden de kapıların ve koridorların yeri bu enerjinin akışına göre yapılmalıdır.

Çin’de tek çocuk politikası var, bu politika sadece çiftçiler için delinebiliyor ve ilk çocuk kızsa ikinci çocuğa izin veriliyor. Bu arada halkın %70’i tarımla uğraşıyor. Kimi Çinli kız çocuklarını Amerika ve Avrupa’ya evlatlık olarak veriyor. Şu anda Çin’de kızdan çok erkek nüfus var. Kanunlara göre kadınların 20 yaşından küçük, erkeklerinse 24 yaşından küçük evlenmesi yasak.

25 yaş civarı gençlerin anne babalarına baktığımızda, her on çiftin sekizinin evliliği ailelerince kararlaştırılmış olsa da bugün gençler evlenmeden beraber yaşıyorlar. Evlilik dışı ilişkiler o derece yaygın ki hükümet bunun kanunlara aykırı olması için çalışma başlatmış bile. 

Çöpçatanlar doğum tarihlerine bakarak gençler birbirlerine uygun burçdaysa işe girişiyorlar. Evlilik anlaşmasını, başlık parasını da ayarlayan onlar. MÖ 4. yüzyıldan kalma geleneğe göre erkek kıza başlık parası ödüyor. Çöpçatanlar hangi saatin daha uğurlu olduğunu araştırıp öyle evlendiriyor gençleri.

Gelinin annesi düğünden bir sene sonraya kadar kızının evini ziyaret edemez. Kız ancak onu ziyaret edebilir. Kız da erkek de iki ayrı düğün yemeği veriyor. Kızın ki daha görkemli olmak zorundadır. İki törende de içki parası kız ödüyor. Gazete ilanlarından nerde yaşadıklarını belirtiyorlar ve genelde aynı bölgeden olanlar evleniyor. Gelenekler göre yedi durumda boşanma söz konusu olabiliyor ve erkek karar veriyor. Kız erkeğin ailesine saygı göstermiyorsa, kadın başka erkeklerle oluyorsa, kadın kıskançsa, hırsızsa, çocuğu olmuyorsa, ölümcül hastalığı varsa, dedikoducuysa. Erkeğin ailesinde biri öldüyse ve kadın üç yıl yas tuttuysa erkek karısını boşayamıyor, evlendiklerinde kız zengin erkek fakirse sonra erkek zenginleşince boşanmak isterse izin verilmiyor. Ayrıca kadının ailesi yoksa da boşayamıyor.



Bir şehirde yaşayan herkes kayıt olmak zorunda. Başka bir şehre gitmek içinse izin alması gerekiyor. Şehirlerarası yolculuklarda kimlik kontrolü yapılıyor. Köylerden şehre gelenler, kaçak işçi olarak ucuza çalışıyorlar. Pekin’de çalışan biri emekli olunca başka bir yere taşınamıyor. Pekinliler, Pekin otellerinde kalamıyor. Facebook, youtube ve google yasak.

Gazete okuyabilmek için bir kişinin en azından 3000 karakter bilmesi gerekirken, okumuş kişiler 5000 civarında karakter biliyorlar. Çinliler tarihde bambulara ve kemiklere yazı yazmışlar. Efsaneye göre Çin medeniyetini kurucusu sayılan Sarı İmparatorun bakanı Cang Jie karda bir kuş ve hayvanın ayak izlerin görüp Çin alfabesini yaratmış.


Bambu ağacından kağıt yapılır ve bu kağıdın ağırlığına göre fiyatı da değişir çünkü kağıdın kalınlığı üstüne yazılan yazının çabuk kurumasını belirliyor. Bambu sepetler, masalar, sandalyeler ve hatta inşaatta iskele olarak kullanılıyor. Bambu güçlü olduğundan çelik yerine bambu iskeleler yapıyorlar.