Çin Guilin'de Miao Halkı kıyafetleriyle

26 Aralık 2011 Pazartesi

PROSEDÜR BÖYLE

Berlin biletimi alırken frequent flyer mil numaramı girdim, uçarken girilmiş mi diye gene kontrol ettim, girilmiş. Amma ve de lakin, millerim işlenmedi. Sebep ismim kayıtlarda bulunamamış. Haydaaa. Yaşar ne yaşar ne yaşamaz mıyım ben? Aradım havayolu şirketini. Doğumtarihi ve kimlik numaramı söyledim, tamam tutuyor. Siz kimliğinizi fakslayın sizin siz olduğunuzu anlayalım, telefonda sizin siz olduğunuzu nerden bilelim dediler. Saçmalamayın, şimdi kimlik no ve doğum tarihimi sordunuz ya dedim. Biletimi alırken göbek adımı kaydetmemişim, ismimle almışım, o yüzdenmiş bu tantana. ‘Prosedür böyle’ dedi, hizmet etmeye yanaşmayan müşteri hizmetleri. Yetkilinizle görüşeyim dedim, saf bir Amerikalı gibi, ne de olsa 13 sene orda yaşadım. Yetkili ne dese beğenirsiniz, ‘prosedür böyle’ dedi. ‘Beyefendi, ben başkasıysam Berlin’e siz beni nasıl uçurdunuz, uçarken pasaport kontrolü yaptınız’ dedim. ‘Prosedür böyle’ diye teybe bağlanmış beyin cevap verdi. Beyefendi kaç tane Mehpare tanıdınız hayatınızda, adım Fatma olsa hadi, yaptığınız bürokrasi, başka bir şey değil dedim. Teyp tekrarladı, ‘anlıyorum ama prosedür böyle’. ‘Siz yetkili değil miydiniz, en iyisi bana sizin de yetkilinizin telefonunu verin’. Yetkilinin yetkilisi bana açıklama yapıyor, ‘insanlar başkalarının mil numaralarını kullanarak uçuyorlar. Haklıdır, ama ben Ankaraya uçmadım ki, pasaport kontolü geçerek Berlin’e uçtum, ayrıca kimlik numaramı, doğum tarihimi doğru söylemem yetmiyorsa, yani bütün bunları bir yerlerden çakma sağlayıp birilerine mil sağlamak için başarılı olup uçabildiysem-yani teori buysa- o kişinin kimliğini mi fakslayamayacağım. Sayın yetkili bir de bütün dünya da sizinleyiz, uluslararası bir havayoluyuz diyorsunuz bu nasıl iş diyorum. ‘Prosedür böyle efendim’ diyor.


Sağlık sigortamın geçerli olmadığı bir doktora gidip ufak bir müdahele yaptırıyorum. 600TL ödüyorum. Fatura almayı o telaşla unutuyorum. Fatura diyorlar alıyorum, fotokopi olmaz, aslı gibidir kaşesi lazım diyorlar, hastane orjinal faturanın 2. orjinal nüshasını veriyor. Aslı gibidir kaşesi diyorum, hastane personeli bu orjinal kopya deyip reddediyor isteğimi. Bence de mantıklı. Şu meşhur sigorta şirketi (merak edenler email çeksin adını vereyim) olmaz diyor, aslı gibidir şart, prosedür böyle. Artık bıçak ve kemik durumundayım.


‘Lütfen bu email’ı genel müdürünüze yollayın. Bürokrasi üreten, elemanlarına insiyatif ve akıllarını kullanma yetkisi vermeyen bir şirketle çalışmak istemiyorum, isminize yakışmıyor. Biri bana orjinal faturanın 2.nüshasının neden geçerli olmadığını makul bir lisanda açıklasın,’ diye email attım. Araba, ev, sağlık, bireysel emeklilik, hepsi başka şirketlere yönlenecek artık. Başka şirketin bundan farkı olmayacak ama ben de protesto etmiş olmanın tatminini yaşayacağım. Bizler tüketici olarak bilinçlenmezsek bu ‘prosedürler’ hiç bitmeyecek.


Balzac’ın dediği gibi bürokrasi pigmeler tarafından yönetilen korkunç büyüklükte bir mekanizma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder